Sağlık sektörü, şehir hastanelerinde kamu-özel ortaklığıyla küresel sermayeye veriliyor. Hastanelerin otoparkından yemekhanesine, morglarından kafeteryalarına kadar her yeri özelleştiriliyor ve taşerona veriliyor.
HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, "Sağlık sektörü, şehir hastanelerinde kamu-özel ortaklığıyla küresel sermayeye veriliyor. Hastanelerin otoparkından yemekhanesine, morglarından kafeteryalarına kadar her yeri özelleştiriliyor ve taşerona veriliyor." dedi.
Yiğitalp, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, şehir hastanelerinin Sağlık Bakanlığı bütçesinde yer almadığını belirterek, şehir hastanelerinin yapım ve işletim aşamalarında şeffaflık olmadığını iddia etti.
Şehir hastanelerinin kendilerine özel devasa bütçeleri bulunduğunu, şartnamelerinin şeffaf olmadığını ve yapım maliyetlerindeki hangi döviz kurlarının dikkate alınacağı konularının belirlenmediğini anlatan Yiğitalp, şehir hastaneleri hizmete girdiğinde vatandaşların nasıl bir fiyatlandırmayla karşı karşıya kalacağının bilinmediğini kaydetti.
AK Parti iktidarının, şehir hastaneleri kapsamında yaptığı sözleşmelerle kendisinden sonra gelecek hükümetlerin sağlık politikalarını da ipotek altına aldığını öne süren Yiğitalp, "Sağlık sektörü şehir hastanelerinde kamu-özel ortaklığıyla küresel sermayeye veriliyor. Hastanelerin otoparkından yemekhanesine, morglarından kafeteryalarına kadar her yeri özelleştiriliyor ve taşerona veriliyor." diye konuştu.
Hükümetin şehir hastanelerinde küresel firmalara yüzde 70 doluluk teminatı verdiğini iddia eden Yiğitalp, şunları söyledi:
"Sosyal devlet vatandaşının hasta olmaması için koruyucu sağlık hizmeti verir. Ancak bizdeki iktidar insanların hasta olmasını istiyor ki şehir hastanelerini işletecek şirketlere yüzde 70 doluluk teminatı veriyor. Hastanelerdeki yatak sayısı yüzde 50 doluysa, kalan yüzde 20'nin farkını devlet ödeyecek."
Yiğitalp, şehir hastanesi uygulamasının Kanada ve İngiltere'de denendiğini ve iflas ettiğini aktararak, bu uygulamanın Türkiye'de de verimli olmayacağını savundu.