SGK'nın raporları maaşın kesilmesi için yeterli delil sayılır mı?



Anlaşmalı boşanma' evli olduğu için aylık alamayan yetim kız çocukları veya dul eşlerin kağıt üstünde boşanması fakat aynı evde yaşamaya devam etmesi durumudur. Yargıtay son verdiği kararla, SGK denetmenlerinin 'anlaşmalı boşanma' raporlarının aylık kesilmesi için yeterli delil olduğuna hükmetti.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu geçtiğimiz günlerde vermiş olduğu kararla, SGK denetmenlerinin 'anlaşmalı boşanma' raporlarının aylık kesilmesi için yeterli delil olduğuna hükmetti. Peki, 'anlaşmalı boşanma' ne demek, aylık kesilmesi ne anlama geliyor ve kimler bu kapsamda SGK’ya faiziyle para ödemek zorunda kalıyor? 'Anlaşmalı boşanma', SGK’dan evli olduğu için aylık alamayan yetim kız çocuklarının veya dul eşlerin, kağıt üstünde boşanması fakat boşandığı eşleriyle birlikte yaşamaya devam etmesi durumudur.

'Evli olmama' şartı aranıyor

Kadın sigortalının babasından veya annesinden yetim aylığı veya ölmüş kocasından dul aylığı alabilmesi için 'evli olmama' şartı bulunmaktadır. Evli olan ve bu nedenle yetim veya dul aylığı alamayan kadın sigortalı, resmi nikahlı eşinden boşanırsa yeniden aylık almaya başlayabilir. SGK’dan yetim aylığı veya dul aylığı alabilmek için yapılan bu işleme 'anlaşmalı boşanma' deniyor. Sosyal güvenlik sisteminde çok önemli değişikliklerin olduğu 1 Ekim 2008'de kanuna bu yönde bir madde eklendi ve 'anlaşmalı boşanan' kadın sigortalıya ödenen aylığın kesilmesi ve ödenen aylıkların faiziyle geri istenmesi sağlandı. Bu maddenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla daha önce Anayasa Mahkemesi'ne dava açılmış ancak Mahkeme maddenin anayasa'ya aykırı olmadığına karar vermişti. Dolayısıyla SGK’nın elinde aylığın kesilmesi yönünde bir hak bulunuyor.

'ÇAT KAPI' DENETİMLER

İlgili maddedeki açık nokta, 'anlaşmalı boşanma'nın nasıl tespit edileceği. SGK bu tespiti denetmenler vasıtasıyla yapıyor. Birlikte yaşama olgusunun tespit edilmesi noktasında SGK 'çat kapı' denetim yapıp çiftleri aynı hane içinde görürse, aylığın kesilmesi yönünde rapor tutuyor. Yargıtay'ın eski tarihli bazı kararlarında bu konudaki tespitin hangi esaslar dahilinde yapılması gerektiği yönünde değerlendirmelerde bulunmuş ve SGK’nın ancak bu hususlar söz konusu ise aylığı kesebileceğine karar vermişti.

Aynı evde olur mu?

Yargıtay boşanmış çiftlerin aynı evde olmasının, birlikte yaşama için yeterli delil olamayacağına, çiftlerin boşandıktan sonra görüşebileceklerine ve hatta çocuk varsa çocuğun gelişimi açısından bunun gerekli olduğu yönünde kararlar veriyordu.

Dul aylığı azalan anne kızını şikayet ediyor

SGK’nın bu konudaki denetimlerinin en önemli kaynağı şikayetler. Şikayetler ise yoğun olarak anlaşmalı boşanan kadın sigortalının annesinden geliyor. Yani 'anlaşmalı boşanma' sonrası kocasından aldığı dul aylığı azalan anne, anlaşmalı boşanan kızını şikayet ediyor. Bu nedenle SGK’nın aslında elinde güçlü bir dayanak da oluşmuş oluyor.

Adreslerinin aynı olması...

Hukuk Genel Kurulu'nun kararı somut olayda ikamet adreslerinin aynı olması esasında verilmiş bir karar. Dolayısıyla bu konuda ortaya esaslı bir kriter koyuyor. Konunun Yargıtay'a taşınmaması açısından denetimlerde hangi kriterler üzerinden aylıkların kesilmesi gerektiği belirlenebilir. Bu sayede aylıkların nasıl ve hangi nedenlerle kesilebileceği net bir şekilde ortaya konmuş olur. Çünkü somut olaydaki Hukuk Genel Kurulu bütün denetmen raporları için aynı yönde olmayabilir.

Yeni davalar açılabilir

Hukuk Genel Kurulu kararında 'anlaşmalı boşanma'nın SGK tarafından tespit edilmesi sonrası aylığın kesilebileceğine karar vermekle birlikte, ölüm aylığına hak kazanmanın gerekçesi olan boşanmanın bu nitelikte olmadığının aylık alan kişi tarafından ispatlanması gerektiğinden bahsediyor. Bu işlemin hukuki olmadığına dair açılan dava reddedilmiş olmakla beraber, bu kişiler SGK’ya dava açarak 'anlaşmalı boşanma' olmadığını ispat ederlerse ödedikleri paraları geri alabilirler.

Konular