Sağlık Bakanlığı personel alımı ne zaman olacak?



Akdağ, Sağlık Bakanlığına personel atamalarının ne zaman yapılacağına ilişkin bir soru üzerine, bu konuda Maliye Bakanı ile henüz görüşemediğini ancak en kısa zamanda görüşmeyi planladığını söyledi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tütün kullanımın azaltılmasıyla ilgili uygulamalara ilişkin, "Sayın Müezzinoğlu'nun hazırlattığı bir paket var, onu inceledim. Orada yeni birtakım tedbirler var. Düz paket de tartışılmış ancak değişiklik tasarısının içinde onu görmedim. Ben, şahsen düz paket uygulamasının taraftarıyım" dedi.

Akdağ, sağlık muhabirlerinin katılımıyla bir otelde düzenlenen toplantının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Tütün kullanımının özellikle gençlerde arttığı ve kapalı mekanlarda da sigara yasağına uyumun azaldığı gözlemleniyor. Ayrıca düz paket uygulaması son tasarının içinde yer almadı. Bundan sonraki dönemde yeni hamleler görülecek mi?" sorusu üzerine Akdağ, "Sayın (Mehmet) Müezzinoğlu'nun hazırlattığı bir paket var, onu inceledim. Orada yeni birtakım tedbirler var. Düz paket de tartışılmış ancak değişiklik tasarısının içinde onu görmedim. Ben, şahsen düz paket uygulamasının taraftarıyım" diye konuştu.

Akdağ, bu konuyla ilgili diğer Bakanlarla çalışacaklarını ifade ederek "Yeni bir hükümetiz, oturacağız, konuşacağız. Nasıl mutabık kalırız, onu görüp yolumuza devam edeceğiz" dedi.

Tütün kullanımının azaltılmasının bu tip tedbirlerin yanı sıra farkındalık yaratılması ve gönüllü davranış biçimi değişikliği ile mümkün olabileceğini vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti:

"Yeni bir hamle yapacağız, yeni bir farkındalık hamlesi ve çok ciddi bir medya kampanyası yapacağız. Gençlerin meselenin içine sokulması ve bunu sahiplenmesi sağlanacak. Burada bizi kısıtlayan şey var. Sağlıklı yaşam kampanyalarının hepsini bir arada yapamazsınız. Sigara, şişmanlık, hareketsizlik, tuz tüketimi... Hepsini birden bir kampanyaya dönüştürürseniz, başarısız oluyorsunuz. Bunları belli sıraya koyup, sonra güçlendirerek gitmek lazım. Sigara konusunda duyarlılık azaldı, kabul ediyorum. Yeni bir kampanyayla bunu canlandıracağız."

- "Türkiye'deki yabancı uyruklu doktor sayısını artırmamız lazım"

Bakan Akdağ, yabancı hekimlerin Türkiye'de çalışabilmesine olanak tanımak amacıyla ilk bakanlığı döneminde kanun hükümlerinin değiştirildiğini anımsatarak "Daha önce yabancı uyruklu bir hekimin çalışma şansı yoktu, kanunen yasaktı" diye konuştu.

Kanun yapılmasının da uygulama için yeterli olmadığını ifade eden Akdağ, şunları söyledi:

"Bunu teşvik de etmek lazım. Özellikle Türkiye'de Suriye'den gelen ve çok iyi eğitilmiş sağlık çalışanları var. Onların, birinci derecede Suriye'den gelen göçmenlerle ilgili hizmetler vermesine katkı verecek, bu husustaki bürokrasiyi azaltacak çalışmaları da yapıyoruz. Bunları, hızla sonuçlandıracağız. Bunun dışında yurtdışındaki Türk vatandaşlarının Türkiye'ye dönüşünü kolaylaştıracak, teşvik edecek mekanizmaları harekete geçiriyoruz. Sağlık turizminin gelişmesiyle birlikte, tamamen yabancı uyruklu doktorların da Türkiye'ye gelip bu hizmeti daha yoğun ortamda vermeleri için bürokrasiyi azaltmamız lazım. İşleri hızlandırarak, Türkiye'deki yabancı uyruklu doktor sayısını da artırmamız lazım. Bu, Türk doktorların aleyhine bir şey değilir. Bu, bizi zenginleştirir, işimizi kolaylaştırır."

Akdağ, sağlıklı şehirler konusunda da çalışmalar yapılacağını anlatarak, çalışma kapsamında bir şehrin toplu olarak vücut kitle indeksini azaltmayı hedeflediklerini dile getirdi. Akdağ, "Uygulamayı biri benim şehrim Erzurum, öbürü de Gençlik ve Spor Bakanımızın şehri Samsun'da yapmayı planlıyoruz" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının yakın ilişki içinde hareket edeceğini aktaran Akdağ, özellikle üniversite kampüslerinde ya da yurtlardaki alanlarda yeni projelerin hayata geçirileceğini bildirdi.

- "Öğretim üyelerinin farkları kamudan karşılanabilir"

Bakan Akdağ, kanser hastalarının cerrahi işlemlerinde fark alınmaması konusunu çalıştıklarını belirterek kamu hastanelerinde alınan farkın ise Sağlık Bakanlığı hastanelerinde olmadığını, üniversite hastanelerinde olduğunu söyledi.

Üniversite hastanelerinin mevzuatında üniversitelerde çalışan hocaların, öğretim üyelerinin özel işlem farkı almalarına şu anda yasanın müsaade ettiğine işaret eden Akdağ, şöyle konuştu:

"Gerçekten bu hususta mağduriyetler oluşabiliyor. Ben şahsen bu konunun, öğretim üyelerine ödenecek miktarların, onların büyük maharetleri var onları orada tutmak lazım, onlara ödenecek ilave ücretlerin bir şekilde kamu bütçesinden ya da döner sermaye bütçelerinden artırılması ve vatandaşın ödeyeceği miktarın azaltılması taraftarıyım. Bunu önümüzdeki günlerde Çalışma Bakanlığımızla oturup çalışacağız."

Hareketli yaşam konusunda yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Akdağ, 2010'da hazırlanan programın yenileceğini söyledi.

Şişmanlığın azaltılması, hareketliliğin artırılması hedefleri ile örtüşür bir şekilde yeni bir program yapacaklarını ifade eden Akdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da konudan bahsettiğini ve kendisinin tıpkı tütünle mücadeleye verdiği destek gibi bu konuda da önderlik etmesini beklediklerini dile getirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konuda bazı çalışmalar yürüteceklerine dikkati çeken Akdağ, aynı şekilde gıda sektörüyle de çalışma yapacaklarını vurguladı.

Akdağ, Türkiye'de şeker hastalığının görülme sıklığına ilişkin bu yıl içerisinde yeni bir araştırma yapacaklarını aktararak şu değerlendirmeleri yaptı:

"İstanbul'daki ambulans sayısını, 112 hareket noktası sayısını artıracağız. Yine farkındalık çalışmalarını artıracağız. Trafikte yol verme alışkanlığı yoksa kişiler bunu arzulasalar da bazen başaramıyorlar. Normalde yapılması gereken iki şeritli yollarda sağa yanaşmaktır. Eğer üç şerit ya daha fazla şerit varsa iki tarafa açılarak, fermuar yöntemi diyoruz buna, ortadan ambulansa yol vermek gerekir. Bu işi 50 sene önce başlatmış ülkelerde toplumların kültürü ve alışkanlıkları da buna yönelik olarak gelişiyor. Vatandaşlarımızı suçlamıyorum, 'Ambulansa yol vermeyeyim de geçmesin' diye bir algı yok. Bu kültürü ve hareket alışkanlığını geliştirmek zorundayız."

- Personel atamaları

Akdağ, Sağlık Bakanlığına personel atamalarının ne zaman yapılacağına ilişkin bir soru üzerine, bu konuda Maliye Bakanı ile henüz görüşemediğini ancak en kısa zamanda görüşmeyi planladığını söyledi.

"Devlet hizmeti yükümlülüğü olan bazı sağlık çalışanlarının metropollerde bir anlamda usulsüz olarak kural dışı çalıştıklarının" tespit edildiğini belirten Akdağ, şu anda bu sayıyı net olarak belirlemeye çalıştıklarını söyledi.

Özel sektörle de bu konuyu görüşeceklerini dile getiren Akdağ, şöyle devam etti:

"Bir hekim olarak benim de çok hoşlanmadığım bir konu. 5 ve 6. bölge illeri veya ilçeleri dediğimiz Kastamonu'nun bir ilçesinden tutun Mersin'in bir uzak ilçesinde, Doğu Anadolu'daki illere varıncaya kadar hekim istihdamı yapabilmek için kanun yapabilmiş durumdayız. Milletin iradesi bir karar vermiş durumda, bunu çiğnetemeyiz. Ne zaman ki sayılarımız artar, ihtiyaç kalmaz, bu değişir. Ben uzmanlık diplomamı aldım, 300 gün ila 500 gün arasında devlet hizmeti yükümlülüğümü tamamlamam gerekiyor. Bunu tamamlamadan hekimlik pratiğini yapmak mümkün değil. Ben bunu tamamlamadım ama özel hastane bana fırsat verdi tamamlıyorum. Bu, şu an hukuken suç ve ben bunun üzerine her türlü hukuki yollara gideceğim. Bu, dengesizliğin en önemli sebeplerinden birisi."

Teşvik edici mekanizmaları geliştireceklerini anlatan Akdağ, şunları kaydetti:

"Sözleşmeli kanunumuz var, buradaki kadroyu da 20 binin üzerine çıkarıyoruz. Maliye ile görüştük, hem daha fazla ücret ödeyeceğiz zor bölgelerde çalışan arkadaşlara. Hukuku işleteceğiz. Terör bölgeleri meselesinde Türkiye'de PKK'nın bazı şehirlerimizde ve ilçelerimizde çukur siyaseti ile her türlü hizmeti vermeyi zorlaştırdığını biliyoruz. Can güvenliğini de ortadan kaldırmak için bu işleri yaptıklarını biliyoruz. İnsafsızca, ahlaksızca, şerefsizce sağlık çalışanlarına hücum etmeleri, ambulanslara ateş etmeleri... Bu il ya da ilçelerde çukur siyasetini işgal etme çabasının beli kırıldı. Terör bölgeleri diye genel bir kavram kullanmanın yanlış olduğuna inanıyorum verilen hizmetler açısından. Bayburt ya da Gümüşhane'de terör yok ama doktor sayılarına baktığımız zaman oradaki doktor sayıları ile benzeşiyor. Asıl mesele bu bölgelerde hekim gönderme ile ilgili politikalarımızı sürdürme meselemizdir."

Konular