Siberkondria hastalığı nedir?
Önceleri sağlığı ile ilgili yoğun kaygı yaşayanlar "hastalık hastası" veya "hipokondriyak" diye anılıyordu. Zaman içinde şartlar değişti, teknoloji ilerledi. Günümüz koşullarında hastalık kaygısı, internetin önemli bir aktör olduğu ruhsal bir rahatsızlığa dönüştü. İnternet kullanımı ile hastalık kaygısının pekişmesi olarak açıklanan "siberkondria", ismini bu dönemlerden alıyor.
İnsanların internetteki bilgilerle kendi kendine tanı koyarak kaygı bozukluğu yaşamasına sebep olan siber tehdit hakkında bilgi veren Psikiyatri Uzmanı Dr. Meral Akbıyık, internetin kaygıları arttırdığını söylüyor.
Dr. Meral Akbıyık, hastalık kaygısı bozukluğu yaşayan kişilerle ilgili olarak, "Kişilerin bedensel yakınmalara verdikleri tepkiler birbirinden farklı. Bu yakınmalar bazen kişiyi hastalıkla ilgili düşünüp durmaya sonrasında da sağlıkla ilgili davranışlarda aşırılıklara itiyor" diyor.
Kimi zaman kaygıların doktor başvurusundan kaçınmaya sebep olduğunu, kimi zaman ise tekrarlayan doktor ziyaretlerine rağmen kişinin vücuduyla ilgili kaygılarının ortadan kalkmadığını belirten Dr. Akbıyık, "Hastalıkla ilgili uğraş devam ederken internet devreye giriyor ve hastalık kaygısına siber bir özellik katıyor. Siberkondria hastalığında kişilerin internette karşılaştıkları bilgiler kaygıyı artırıyor, kişi artık daha muhtemel rahatsızlıklar yerine en ciddi, en kötü seyirli hastalıklara yoğunlaşıyor. Günlük uğraşları ikinci plana atıyor, sohbetleri hastalıklarla ilgili kaygı üzerine yoğunlaşıyor. Bu kapsamda siberkondria, hayatın pek çok alanında işlevsellik kaybı yaşanmasına da sebep olabiliyor" ifadesini kullanıyor.
BASİT BİR ENFEKSİYON KANSER SANILIYOR
Sürekli vücudunda yanlış giden bir şeyler olduğuna dair kaygılar taşıyan kişi, bu belirtilerin çok ciddi bir hastalık olduğuna inanıyor. Dr. Meral Akbıyık, kendi bedensel şikayetleri ile ilgili internet ortamında araştırma yaparak birçok tanı ile karşılaşan siberkondria hastaları hakkında şunları söylüyor: "Öksürük şikayeti olan kişi basit bir solunum yolu enfeksiyonu yerine akciğer kanseri olduğu, başı ağrıyan kişi yorgunluk yerine beyin kanaması geçirdiği ile ilgili ciddi kaygılar yaşayabiliyor. İnternet araştırmaları sıklaşabiliyor, en kötü senaryoyu destekleyen tüm bilgiler gerçekçi kabul ediliyor, daha olası açıklamalar ise göz ardı ediliyor. Bu durum sağlıkla ilgili kaygıları besleyen bir yöntem olarak hastalık kaygısı bozukluğunun kısır döngüsünü tamamlamaya yarıyor."
ÇOĞUNLUK 'SAĞLIK' ARAŞTIRIYOR
İnternet kullanım biçimleri ve kaygı duygusuna etkileri ile ilgili yapılan birtakım çalışmalara değinen Dr. Meral Akbıyık, araştırmalarda dikkat çeken verileri şöyle anlatıyor: "2006 yılında Amerika'da internet kullanım biçimleri ile ilgili yapılan bir araştırmada, internet kullanıcılarının yüzde 80'inin sağlıkla ilgili internet araması yaptığı belirleniyor. 500 kişinin katıldığı bir diğer araştırmada ise, internetten alınan bilgilerin grubun yüzde 40'ında kaygıyı artırdığı, yüzde 50'sinde ise azalttığı sonucuna ulaşılıyor. Araştırmacılar bazı katılımcılarda kaygı artışı yaşanmasının sebebinin edinilen bilgilerden faydalanma biçimleriyle ilgili olduğunu düşünüyor."
GÜVENİLİR SİTELER TAKİP EDİLMELİ, MUTLAKA DOKTORA BAŞVURULMALI
İnternette yapılan araştırma sonucunda sıradan bedensel belirtilerin ciddi hastalık tanısıyla ilişkili olduğuna dair asılsız bir inançla yoğun kaygı yaşayan siberkondria hastalığıyla ilgili Dr. Meral Akbıyık, şu tavsiyelerde bulunuyor: "İnternet üzerinden hastalıklarla ilgili araştırma yaparken ilk olarak güvenilir siteleri takip etmek gerekiyor. Edinilen bilgilerin gerçeklik ihtimallerini değerlendirmek, bilgilerin gerçeğe uygun olup olmadığını sorgulamak ise kaygıyı kontrol altında tutmak için en önemli etkenler olarak görülüyor."
Sağlıkla ilgili yoğun kaygı yaşayan ve gün boyu internet üzerinden araştırmalar yapan kişilerin kaygı duydukları belirtilerle ilgili bir doktora başvurabileceklerini söyleyen Dr. Akbıyık, "Doktor önerilerine uyulması ve süreklilik sağlanması gerekiyor. Gerekli muayene ve tetkikler sonrası hekimin ciddi bir rahatsızlık olmadığına dair bilgi vermesi kaygının azalmasını sağlamıyorsa psikiyatrik destek gerekli oluyor. Artık bedensel belirtilerden çok, bu belirtileri yorumlama biçimini ele alan psikoterapi yöntemleri ve psikofarmakolojik müdahaleler de etkili oluyor" diyor.
Konular
- Aniden bele giren ağrı nasıl geçer?
- Türkiye'deki yoğun bakım sorununun nedenleri neler?
- Türk ve Alman vatandaşları sosyal güvenlik hakları konusunda bilgilendirilecek
- Eksik kademe tespiti emekli aylığı ve ikramiyesini nasıl etkiler?
- Türkiye'nin zeytin çeşitleri Ulusal Arazi Gen Bankası'nda
- Gulik otu faydaları nelerdir?
- Tüketici Hakları Yönetmeliği Değişiyor mu?
- TÜİK ölüm nedeni istatistiklerini açıkladı
- İnsülin Enjeksiyon Teknikleri ve Tedavileri Kılavuzu
- Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi açıldı
- SGK, sağ olan hastanın öldü diye nefes destek cihazını geri istedi
- SGK'dan görüntü paylaşım ve e-Nabız hakkında duyuru
- Meyve suları zararlı mı?
- Erkekleri 'kanser' kadınları 'kalp' öldürüyor
- Kaç çeşit kanser var? Kanser türleri nelerdir?
- Eczacılar ve diş hekimlerinin istifa sonrası dönüşleri nasıl olmaktadır?
- Hiperaktivitenin sebepleri nelerdir?
- Alerjik rinit nedir nasıl geçer?
- Hangi işlerde erken emeklilik var?
- Hangi yiyecekler beyne zarar veriyor?
- e-Yoklama ve Aile Hekimi İşlemleri Projesi nedir?
- Emeklilere bayram ikramiyesi verilecek mi?
- Bir bireyin madde kullanıp kullanmadığını nasıl anlayabilirsiniz?
- Emeklilerin ikramiyesi ne zaman ödenecek?
- Palm yağı nedir, hangi ürünlerde var?
- Doğadan uzak büyüyen çocukların ruh sağlığı olumsuz etkileniyor
- Bayram ikramiyesinden kimler faydalanabilecek?
- Akademisyenlerin emeklilikte önemli kayıpları
- Emekli maaşına çifte koruma geliyor
- Türkiye'de şehir hastanelerinin yatak kapasiteleri