Gurbetçiler Türkiye’den nasıl emekli olur?



Türkiye ile sosyal güvenlik anlaşması olan ülkelerde çalışanlar şayet kesin dönüş yapmışlarsa Türkiye’den iki şekilde emekli olabiliyorlar. İlki yurtdışı borçlanmasıyla ki emeklilik için gerekli gün sayısı kadar borçlanma yapıp bedelini ödediklerinde normal emekli olmaları biçiminde cereyan ediyor. Diğeri ise borçlanma yaparak parasal bir bedel ödemeden sadece Türkiye’de daha önce geçmiş olan çalışmaları oranında aylık bağlatmaları mümkün ki bunun adı da yurtdışı kısmi aylığı oluyor.



Sözgelimi Türkiye’de 1955 doğumlu, 1984 yılında başlayan dört yıl fiili çalışması olan bir SSK’lı Almanya’da da 23 yıl çalışmış ve Türkiye’ye dönmüş olsun. Bu erkek gurbetçi dilerse 5 bin 225 güne yetecek kadar yurtdışı borçlanması yapıp emekli olabilir veya borçlanma yapmadan 27 yıl çalışan emsaline bağlanacak aylığın 4/27’sini alarak kısmi aylık sahibi olabilir. Bu kısmi aylığın ileride borçlanma yapılarak tam aylığa yükseltilmesi de mümkündür.



Yaştan emeklilikten için gerekli yaş koşulunu sağlamadan Türkiye’ye gelip yurtdışı kısmi aylığı bağlatan bir gurbetçi bilahare bu aylığı tam aylığa yükseltmek isterse sorun yaşar.



HABERSİZ DE BAĞLANIYOR



Türkiye ile sözleşmeli AB ülkelerinde çalışmakta iken malûlen emekli olan bir gurbetçinin Türkiye’de 360 günü varsa talebi olmasa bile buradan da yurtdışı kısmi aylığı bağlanır.

Mesela bu örnekteki kişi tam aylık almak için altı yıllık borçlanma yaparak 3 bin 600 günden emekli olup normal aylık almak istediğinde SGK’dan aylığını en az 5 bin 225 güne tamamlaması istenir, aksi halde aylığı tam aylığa yükseltilmez.



SSK’dan çok fark etmese de asıl sorun kısmi aylığın Bağ-Kur ve hele Emekli Sandığı’ndan bağlanması halinde ortaya çıkıyor. Zira bu sigortalılıklarda kısmi aylık ve tam aylık arasında gün sayısı ve fark ödeme miktarı büyük. Gurbetçiler Türkiye’den nasıl emekli olur?

Keza Türkiye’de en az 15 yıllık memuriyetten sonra sözleşmeli bir ülkeye gidip orada 20 yıl çalışan müstafi memur döndüğünde şayet 61 yaşı gelmeden kısmi aylık bağlatmışsa aynı sorunu yaşar. Üstelik memuriyetten normal emeklilikte en az 25 yıl (9 bin gün) gerektiğinden bahisle örnekten hareketle 15/35 oranında bağlanan kısmi aylığın tam aylığa dönüştürülmesi için en az 10 yıllık yurtdışı borçlanması yapması istenir. “61 yaş ve 15 yılım var, Emekli Sandığı’ndan yaştan emeklilik şartlarına sahibim” diyerek iddia etmek de kâr etmez normalde.



Gurbetçilerden kısmi aylık bağlatmayan diğer eski memur 61 yaşını doldurduğunda yaştan emekli olurken 61 yaşından önce kısmi aylık bağlatan diğer eski memur 61 yaş ve 5 bin 400 günle Emekli Sandığı’ndan emekli olamıyor.



Sorun SGK’nın yaşlılık aylığı için başvuru tarihi itibariyle değil, ilk defa kısmi aylığın bağlandığı tarih itibariyle değerlendirme yapmasından kaynaklanıyor. Mamafih bu durumun yargı yoluyla çözümü var. Gurbetçilerden özellikle “Mahkeme ile uğraşmak istemiyorum” diyenlerin de bu durumda kısmi aylık bağlatırken tabi olduğu sigortalılık bakımından yaştan emeklilik şartlarını tamamlayıp tamamlamadığını kontrol etmesi gerekiyor. Dava açmaktan hakkını aramaktan gocunmayan aydın yurttaşlarıma ise bu konuda yargı çözüm sunuyor.



ÇÖZÜM DANIŞTAY’DA



Danıştay 11. Dairesi bu konudaki kararlarında; 3201 sayılı Kanun’da, kısmi aylığın tam aylığa dönüştürülürken borçlanılacak hizmet süresinin tespitinde, kısmi aylığın bağlandığı tarihteki hükümlerin uygulanacağı yolunda bir düzenleme bulunmadığını, buna karşın 3201 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 14. maddesinin son fıkrasında; "Aylık bağlanması için gerekli şartların tespitinde, sigortalılık süresi aranmaksızın ilk aylık tarihindeki veya ölüm tarihindeki mevzuat uygulanır" kuralına yer verilmek suretiyle tam aylık talebinde bulunulan tarih yerine, çok önce bağlanmış olan kısmi aylık (ilk aylık) tarihi esas alınarak borçlanılacak hizmet süresinin tespitinin öngörülmüş olmasının dayandığı yasa hükümlerine aykırı olduğunu vurguluyor.

Söz konusu kararda; "3201 sayılı Yasanın 9. maddesinde, kısmî aylık bağlanmış olanların talep ettikleri takdirde borçlarını tamamen ödemeleri şartıyla kısmî aylıklarının tam aylığa çevrileceği kurala bağlanmış olup, talepte bulunma bakımından zaman kısıtlaması içermeyen ve borcunu tamamen ödeme dışında bir koşula yer verilmeyen bu yasal düzenlemede yer almayan koşulların düzenleyici idari işlemlerle yürürlüğe konulamayacağı konusunda duraksamaya yer yoktur. Anayasa’nın 124. maddesi uyarınca kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere yürürlüğe konulan yönetmelikler hiç bir yasa hükmüne aykırı kural içeremeyeceklerinden ve dayanağı olan Yasa hükümlerine aykırı bulunduğu anlaşılan söz konusu Yönetmelik hükmünün iptal edilmemiş olması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 4. bendi uyarınca bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel teşkil etmeyeceğinden, anılan Yönetmelik hükmüne göre tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuki uyarlık bulunmadığına" hükmediyor.



Yargıtay’ın da bu konudaki yaklaşımı benzer, örneğin Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin SSK’lı ve Bağ-Kur’lular için kısmi aylığın bağlandığı tarih değil de tam aylık başvuru tarihi itibariyle değerlendirme yapılmasını öngören kararları bulunuyor.