SGK Hizmet

"3 ana öğün ve 2 ara öğün kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçmek için en iyi yöntemdir. Böylece kan şekeri düşmeyecek ve dikkat dağınıklığı, konsantre olamama gibi olumsuzlukların önüne geçilmiş olacaktır"

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Küçükardalı, sınav öncesi adaylara uygun beslenme tavsiyelerinde bulunarak, "3 ana öğün ve 2 ara öğün kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçmek için en iyi yöntemdir. Böylece kan şekeri düşmeyecek ve dikkat dağınıklığı, konsantre olamama gibi olumsuzlukların önüne geçilmiş olacaktır." dedi.

Küçükardalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sınav öncesi öğrencilerin beslenme alışkanlıkları ve mide rahatsızlıkları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Sınavı kazandıran beslenme tarzı olmadığını belirten Küçükardalı, sınava hazırlık döneminde makro ve mikro besin ögelerini dengeli bir şekilde içeren beslenme tarzının hem fiziksel hem de ruhsal anlamda fayda sağladığını söyledi.

Küçükardalı, doğru beslenmenin stresin azalmasına da faydalı olduğunu aktararak, "Dolayısıyla okul ve sınav başarısını olumlu yönde etkiler. 3 ana öğün ve 2 ara öğün kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçmek için en iyi yöntemdir. Böylece kan şekeri düşmeyecek ve dikkat dağınıklığı, konsantre olamama gibi olumsuzlukların önüne geçilmiş olacaktır. Tarçının kan şekeri düzenlenmesinde rolü vardır. Tarçın çayı veya normal çaya tarçın çubukları konması uygun olur." diye konuştu.

- "Sabah kahvaltısı önemli"

Sabah kahvaltısının çok önemli olduğuna vurgu yapan Küçükardalı, kahvaltı yapılmazsa vücudun başka kaynakları kullanacağını bunun da yorgunluk, baş ağrısı, dikkat dağınıklığına neden olacağı bilgisini verdi.

Küçükardalı, sınav günü adayların mümkün oldukça taze ürünlerden hazırlanmış gıdalar tüketmesi gerektiğini ifade ederek, "Kahvaltı mutlaka yapılmalı, aşırı su içmemeli. Gaz sorunu oluşturacak baklagiller, lahana, bezelye bulgur pilavı gibi gıdalar tüketilmemeli. Baharatlı, soslu, kızartma yiyecekler yenmemeli." tavsiyelerinde bulundu.

Sınav sürecinde gerilim ve strese bağlı olarak mide asit salgılanmasında artış olabileceği uyarısı yapan Küçükardalı, şöyle devam etti:

"Buna bağlı olarak da mide de ağrı yanma ekşime gibi yakınmalar baş gösterebilir. Hatta nadiren bu süreçte mide ve on iki parmak bağırsağı ülseri, kanama gelişebilir. Bu süreç; beslenmenin normal saatlerini değiştirmeden hafif ara öğünler yemek suretiyle yakınmalar azaltılabilir ya da kontrol altına alınabilir. Asitli yiyecek ve içeceklerden kaçınmak gerekir. Sütü iyi tolere eden, stresli öğrencilerin akşam yatmadan önce ılık süt içmelerinde fayda var. Hem iyi uykuya katkı sağlar, hem kalori kaynağıdır hem de mide asidini azaltır."

Küçükardalı, başka bir sebeple ağrı kesici ilaç kullanma ihtiyacı olursa mideye zarar veren ilaçlardan (non-steroid anti inflamatuar ilaçlar) kaçınılması gerektiğini aktararak, yakınmanın devamı halinde mide asidini azaltan anti asit ilaç kullanılabileceğini kaydetti.