Çocuklarımızı gerçekten kabul ediyor muyuz?
Çocuğu sevmek elbette ki doğaldır. Şüphesiz anne-babalar çocuklarını çok seviyorlar. Ancak, bir durup düşünelim. Çok sevdiğimiz çocuğumuzu gerçekten olduğu gibi kabul ediyor muyuz.
Anne-babalara "Çocuğunuzu seviyor musunuz?" diye sorsak büyük ihtimalle bize kızar ve sorumuzu yadırgarlar. Bize de;
"Sevmek ne kelime, onun için ölürüz."
"Çocuk gibisi var mı? Hayatımızın anlamı o."
"Her şey bir yana çocuğumuz bir yana."
"Çocuk bizim hayatımıza neşe getirdi." gibi cümlelerle cevaplar verirlerdi.
Çocuğu sevmek elbette ki doğaldır.
Şüphesiz ki anne-babalar çocuklarını çok
seviyorlar. Peki sevdiğimizi söylemek kabul etmek anlamına gelir mi?
Sevmek ve kabul etmek arasındaki fark nedir?
Birini sevmek, onun varlığından hoşlanmaktır. Bize tehdit oluşturmayan, isteklerimize olumlu cevaplar veren, davranışlarıyla bizi dikkate aldığını gösteren, bizimle ilgilenen kişilere sempati duyar; onları severiz. Bu açıdan bakıldığında, sevmek biraz da kazanımlarımızla ilgilidir.
Bir insanı kabul etmek, o insanı sevmenin ötesinde bir şeydir. Sevmek, kabul etmek için yeterli değildir. Kabul etmek daha zahmetlidir ve emek ister. Hatta diyebiliriz ki, birini gerçek anlamda kabul etmek için öncelikle kendi egomuzla yüzleşmek ve egomuzun pürüzlü yanlarından kurtulmak zorundayız.
Narsistik egolarımızın en sevdiği şey ötekini reddetmektir. Oysa gerçek anlamda kabul etmenin özünde saygı duymak yatar. Burada kabul etmekle onaylamayı da birbirine karıştırmamak gerekir.
Kabul ediş, kişinin bireysel varoluşuna karışıp müdahale etmeden onun kendisi olma hakkına saygı duymaktır.
Bir insanı gerçek anlamda kabul etmenin kriterleri nedir?
Hayatımızdaki insanlarla 'kabul edici ilişkiler' kurmak çok da kolayca yapılabilecek bir şey değildir. İnsanın, başkasıyla kabul edici ilişkiler kurabilmesi için öncelikle kendi iç dünyasında iyi bir ayıklanmaya ihtiyacı vardır. Bu süreç için yol gösterici birkaç kriteri şöyle sıralayabiliriz:
Kişinin doğasını olduğu gibi kabul etmek ve onu değiştirmeye çalışmamak. Kişinin kendi hayatı ile ilgili karar verme ve tercihlerde bulunma hakkına saygı göstermek
Kendimizi ondan üstün görmemek ve sürekli ona bir şeyler öğreten, dikte eden, yönlendiren kişi durumunda olmamak
Çocuklarımızı gerçekten kabul ediyor muyuz?
Özetlersek; bir ebeveyn olarak çocuğumuzu sevdiğimizi sanmak, abartılı sevgi gösterilerinde bulunmak, gerçek anlamda kabul etmek için yeterli değildir.
SGK Haberleri
- '5 bin tıp öğrencisi aile hekimliğine kazandırılacak'
- 'Bana hizmet edeceksin' diyen kadına nafaka iptali!
- 'Hekime gelenin bel ölçüsü kaydedilecek!'
- 'Her öksüz çocuğa ayda 100 lira'
- 'Kredi kartı borcunun ödenmesi nafaka anlamına gelmez'
- 'Muayene katılım payı kaldırılmayacak'
- 'Yoksulluk nafakası verilmelidir ama bu bir ömür boyu olmaz'
- "e-Devlet’te Engel Yok Projesi" hayata geçirildi
- 1 gün bile çalışan tazminat alacak
- 1 Ocak'ta doğum borçlanması %30 zamlı olacak
- 1 TL yüzünden emeklilikten olmayın
- 1 yıl içinde başvurmayan malullük aylığını alamıyor
- 1 yıl sürmeden boşanma davası açılabilir mi?
- 1.6 milyon mezun genci gelir testi sınavı bekliyor
- 10 milyon emekliye müjde!
- 10 Soruda Evlenme Yardımı (Çeyiz Parası İle İlgili Bilinmesi Gerekenler)
- 10.4 milyon emekli bankaların gözdesi
- 100 Lira Asgari Ücret Desteğinden Kimler Faydalanacak?
- 100 lira seyyanen zammın tamamını tüm emekliler alabilecek mi?
- 100 TL ilave ek ödeme ne zaman kesilir?
- 104 iş yerinde emzirme odası ve kreş yok
- 112 çağrı merkezi 24 saat görev başında
- 112 çalışanlarına nakdi yemek yardımı verilecek
- 112 hattını gereksiz arayanlara ne kadar para cezası veriliyor?
- 12 Aydan Fazla Prim Borcu Bulunanların Sigortalılıklarının Durdurulmasına İlişkin Duyuru
- 15 yıl 3600 gün çalışan herkes tazminat alamaz
- 18 Yaş Öncesi Sigorta Girişinin Emekliliğe Etkisi Nedir?
- 18 Yaşından Küçük Çocuklar Hakkında Genel Sağlık Sigortası Nasıl Uygulanır?
- 2002-2015 yılları arasında emekli maaşları ve artış oranları
- 2008 sonrası girişliler, SSK'lı hizmetini birleştirince emeklilik kesintisi artar mı?