Eş neden aldatır?
Psikolog Meriç Mavi, boşanmanın, evlilik kadar normal bir süreç, ancak önemli olan doğru zamanda doğru kararı verebilmek ve eğer varsa çocukların en az zararla bu dönemi geçirmelerini sağlayabilmek olduğunu ifade etti.
Acıbadem Adana Hastanesi'nden Psikolog Mavi, yaptığı açıklamada, kadınların ve erkeklerin sağduyu, hoşgörü, merhamet gibi konularda birbirlerinden ayrıldıklarını belirterek, "Kadın ve erkeğin bir araya gelebilmeleri için aynı biyokimyayı taşımamaları gerekiyor. Bu, 'Zıt kutuplar birbirini çeker' gibi bir klişe olmasa da bazı noktalarda çiftlerin birbirlerinden ayrılmaları paylaşımın sürdürülebilmesini sağlıyor. Çekirdek yapının içinde herkesin kendi sınırlarını oluşturması ve bu özerkliğin içinde paylaşımların üst düzeyde olması evliliği ayakta tutan önemli kurallardan biri. Aidiyet duygusu ve zoraki sahiplenme evliliklerde karıştırılan bir kavram" dedi.
Yapılan büyük yanlışlardan birisinin duygular birbiriyle yer değiştirirken buna seyirci kalınması olduğunu söyleyen Psikolog Mavi, "Bilinçaltında yer etmiş bir duygu ya da ön yargı üstünde fazla düşünmeden ve kendimize olan saygımıza zarar vermeden yeni bir benlik oluşturamayacağımızı unutmak, ilişkilerin gidişatında darbe almayı kabul etmek anlamına geliyor. Kadın ve erkek, söz konusu ilişki olduğu zaman paylaşımların olması gerektiğinin farkında olsa da zor durumda kaldıklarında sorunun karşı tarafta olduğunu düşünüyor. İlişkinin ilk dönemlerinde fazlaca hissedilen heyecanın kendini monotonlaşan bir düzene bıraktığını gören taraflar için eşleri çekici gelmiyor" diye konuştu.
TARTIŞMALARA ÇOCUKLAR KARIŞTIRILMAMALI
Evlilik öncesi birlikteliğin evlendikten sonra da aynen devam etmesini istemenin yapılan yanlışlardan olduğunu söyleyen Psikolog Meriç Mavi, "Hem kadın hem de erkek evlendikten sonra ister istemez değişiyor ve evlilikleri boyunca da birbirlerini değişimleri yüzünden suçlayabiliyor. Sürtüşmelerin başladığı noktada ise çiftler çocukların üzerinden hangi tarafın haklı olup olmadığını öğrenmeye çalışabiliyor" dedi. Eşlerin durumu mantıksal olarak değerlendirmesi ve çocuklarını bunun dışarısında bırakarak sonuca ulaşması gerektiğini söyleyen Psikolog Mavi, çocukların çıkabilecek her yüksek sesli tartışmayı bir şiddet başlangıcı olarak düşündüklerini, ürkekleşmeye ve öz güven kaybına uğramaya başladıklarını belirtti. Ebeveynlerin büyük oranda maddi konularda fikir ayrılığı yaşadıklarını söyleyen Psikolog Mavi, "Kişisel ya da evin masrafları bir taraf için israf olarak kabul edilirken diğer taraf için ihtiyaç olarak tanımlanıyor. Ekonomik nedenlerden kaynaklanan tartışmaların sonucu bir neticeye ulaşmıyorsa, bu durum çocuğa dramatize edilmeden, durumun şu an onun isteğini karşılamayacağı şekilde anlatılması gerekiyor" diye konuştu. Psikolog Mavi, bu durum karşısında öfkelenip küsen çocuğa evin bir üyesi olduğu ve her üyenin eşit şartlarda bulunduğu anlatıldığı takdirde aile bağlarının tekrardan iyileştirebileceğini söyledi.
KENDİNE SAYGI DUYMAYAN ALDATIYOR
Bireylerin, hayatlarını birlikte devam ettirme aşamasında planlarını ikili olarak oluşturmaya ve kişisel olarak karar verme dürtülerinden uzaklaşmaya başladıklarını söyleyen Psikolog Mavi, şöyle devam etti:
"Bu noktada kişi, kendine olan sorumluluğundan kaçıyorsa evliliği süresince alması gereken kararlardan da kaçabilme potansiyeline sahip demektir. Sorumluluklarından kaçan birinin, evlilik hayatında uyması gereken sadakat kurallarına da uymadığına yönelik bir genelleme yapılabilir. 1970'lerde erkeklerin aldatma konusundaki oranı kadınlara oranla yüzde 30 daha fazlayken günümüzde terazinin eşitlendiğini görüyoruz. Kadınlar da erkekler kadar hür olduklarını hissetmek adına aldatmayı seçebilmekteler. Esasında kişiler, zaaflarına yenik düştükleri için değil, kendilerine olan saygılarını kaybettiklerinden aldatıyorlar. Bazen de kendini beğenmemek, karşı tarafla eşit eğitim seviyesine veya benzer kariyere sahip olmamak, aileden gelen geleneksel hayat tarzı gibi durumlarda kişi çoğu konuda haksızken haklı konumda olmak için savaş veriyor ve eşini aldatabiliyor. Kişi kendinde olan eksikliği bu şekilde tolere etmeye çalışıyor. Aldatma eylemini bazen boyutlarına göre değerlendiren çiftler, yaptıkları küçük kaçamakları aldatma olarak algılamıyor ya da algılamak istemiyor. Eşini hala sevdiği halde aldatma yolunu seçmiş olan bireylere göre aldatmanın gerçekleşmesi için fiziksel temas gerekiyor. Fakat durum sanıldığı gibi değildir. Duygusal bir kayma hissedildiği an kişi, aslında psikolojik olarak daha çok etkilenmektedir."
SGK Haberleri
- '5 bin tıp öğrencisi aile hekimliğine kazandırılacak'
- 'Bana hizmet edeceksin' diyen kadına nafaka iptali!
- 'Hekime gelenin bel ölçüsü kaydedilecek!'
- 'Her öksüz çocuğa ayda 100 lira'
- 'Kredi kartı borcunun ödenmesi nafaka anlamına gelmez'
- 'Muayene katılım payı kaldırılmayacak'
- 'Yoksulluk nafakası verilmelidir ama bu bir ömür boyu olmaz'
- "e-Devlet’te Engel Yok Projesi" hayata geçirildi
- 1 gün bile çalışan tazminat alacak
- 1 Ocak'ta doğum borçlanması %30 zamlı olacak
- 1 TL yüzünden emeklilikten olmayın
- 1 yıl içinde başvurmayan malullük aylığını alamıyor
- 1 yıl sürmeden boşanma davası açılabilir mi?
- 1.6 milyon mezun genci gelir testi sınavı bekliyor
- 10 milyon emekliye müjde!
- 10 Soruda Evlenme Yardımı (Çeyiz Parası İle İlgili Bilinmesi Gerekenler)
- 10.4 milyon emekli bankaların gözdesi
- 100 Lira Asgari Ücret Desteğinden Kimler Faydalanacak?
- 100 lira seyyanen zammın tamamını tüm emekliler alabilecek mi?
- 100 TL ilave ek ödeme ne zaman kesilir?
- 104 iş yerinde emzirme odası ve kreş yok
- 112 çağrı merkezi 24 saat görev başında
- 112 çalışanlarına nakdi yemek yardımı verilecek
- 112 hattını gereksiz arayanlara ne kadar para cezası veriliyor?
- 12 Aydan Fazla Prim Borcu Bulunanların Sigortalılıklarının Durdurulmasına İlişkin Duyuru
- 15 yıl 3600 gün çalışan herkes tazminat alamaz
- 18 Yaş Öncesi Sigorta Girişinin Emekliliğe Etkisi Nedir?
- 18 Yaşından Küçük Çocuklar Hakkında Genel Sağlık Sigortası Nasıl Uygulanır?
- 2002-2015 yılları arasında emekli maaşları ve artış oranları
- 2008 sonrası girişliler, SSK'lı hizmetini birleştirince emeklilik kesintisi artar mı?