Torba Yasa Kapsamında Bağ-Kur Prim Affı Değerlendirmesi
Bilindiği üzere, Torba Yasa olarak isimlendirilen 6645 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre, borçlar yeniden yapılandırılmakta, esnafı ve çiftçiyi yakından ilgilendiren Bağ-Kur prim ödemeleri düzenlenmekte, SGK alacakları yeniden yapılandırılıp vergi anlaşmazlıkları çözümlenmektedir. Bu bağlamda, torba yasayla birlikte 5510 sayılı Kanun’a eklenen madde hükmüne göre 12 ay ve daha fazla Bağ-Kur prim borcu bulunan vatandaşın prim borçları affa uğrayıp silinecek.
5510 sayılı Kanun’a Geçici Madde 63 eklenerek şu hüküm verilmiştir; “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibariyle 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içerisinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları bu maddenin yayım tarihini takip eden ay başı itibarıyla yeniden başlatılır.”
Kanunun ilgili maddesi uyarınca şu yorumlama yapılabilir. Öncelikle bu hükümden yararlanmak isteyen kişi Bağ-Kur’a kaydının bulunması gerekmektedir. Bağ-Kur’a kayıtlı ve tescilli olarak devam eden esnaf veya çiftçinin 30/04/2015 tarihi itibariyle 12 ay ve daha fazla prim borcu olduğu halde, bu prim borçlarını 3 ay içerisinde tahsil edememesi durumunda hiçbir başvuruya gerek kalmadan kendiliğinden bu borç silinecek ve ayrıca borç ile birlikte sigortalılık süresi de silinecektir. Dolayısıyla, kişi silinen sigortalılık süresinden arta kalan süre ile emekli olabilecektir. Kişi isterse 3 aylık süreyi beklemeden kayıtlı olduğu Sosyal Güvenlik Merkezi’ne “5510 sayılı Kanunun Geçici 63’üncü maddesinde yer alan 3 aylık süreyi beklemeksizin sigortalılığın durdurulmasına ilişkin talep” dilekçesini yazarak da bu hükümden faydalanabilir.
Bu kanun hükmünden faydalanan kişi, sigortalılık süresini durdurup prim affına hak kazandığında, durdurulan süreden itibaren hiç çalışmamış ve hiç prim ödememiş kabul edilerek SGK tarafından takibe maruz kalmayacaktır. Açıkçası SGK bu borçla ilgili icra yapamayacaktır.
Tabi ki bu hususlar akla şu soruyu da getirebilir; “Vefat etmiş Bağ-Kur’lu kişinin eşi, vefat etmiş eşi üzerinden emekli olabilir mi ve kanunun bu hükmünden faydalanabilir mi?” Evet faydalanabilir. Eğer ki vefat eden Bağ-Kurlu’nun prim borcu 30/04/2015 tarihi itibariyle 12 ay ve daha fazlası ise kanunun getirmiş olduğu bu fırsattan yararlanabilir ve emekli olacak eş borçsuz bir şekilde Bağ-Kur emeklisi olabilir. Ayrıca eşinin vefat tarihinden bu yana kazanmış olduğu hakkını da toplu olarak tahsil edebilir. Bu kazanılmış hakkın tahsili zamanaşımına (mürur-u zaman) uğramayan borçlar için geçerlidir. Örneğin, Bağ-Kurlu kişi 2008 yılında vefat etmiş olsun ve bu kanundan yararlanacak kişi de 2015’de başvurusunu yapmış olsun. Emekliliğe hak kazanıp, kazanılmış hakkını devletten tahsil edecek olan kişi 7 yıllık ücretini değil de 5 yıllık ücretini toplu olarak alabilir.
5510 sayılı kanuna eklenen Geçici Madde 63’ün (b) bendinde ise, “Ancak daha sonra yada hak sahipleri tarafından talep edilmesi halinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı, talep tarihinde 80’inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir. İhya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır.“ hükmü verilmektedir.
Eğer ki; durdurulan sigortalılık süreleri hak sahipleri tarafından talep edilmesi halinde Bağ-Kurlu’nun prime esas kazanç tutarı üzerinden Bağ-Kur borcu hesaplanarak borç yeniden işleme konulur. Bu şekilde hesaplanan borç tutarı borcun tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde ödendiği takdirde Bağ-Kurlu kişi ödenen kısım kadar sigortalı sayılır. Aksi takdirde, hak sahibi sigortalı sayılmaz ve ilgiliye ödediği miktarlar faizsiz olarak iade edilir. Burada önemli olan şudur ki, ihya edilerek kazanılan hizmet süresi, yani borcun yeniden diriltilerek hak sahibine tebliğ edilmesidir. Hak sahibine yeniden çıkarılan borç miktarı ödendiği tarihten itibaren sigortalılık süresi geçerli sayılmaktadır.
Bu yazımızda, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların, bir diğer ifadeyle, Bağ-Kurluların prim affına yönelik kanun hükümleri incelenmiştir. Torba Yasa ile birlikte 5510 sayılı Kanuna eklenen bu maddeler Bağ-Kur çalışanları ve emeklilik aşamasında olan kişiler açısından büyük faydalar arz etmektedir. Sosyal Güvenlik reformu ile birlikte özellikle sigortalı ve Bağ-Kurlu kişiler açısından haklar sağlanmakla birlikte ülkemizde de işçi ve işveren ilişkilerinde önemli aşamalar kaydedilmiştir. Beklentimiz, bu çalışmaların daha da genişletilerek Sosyal Güvenlik alanında reformların artırılmasıdır.
SGK Haberleri
- '5 bin tıp öğrencisi aile hekimliğine kazandırılacak'
- 'Bana hizmet edeceksin' diyen kadına nafaka iptali!
- 'Hekime gelenin bel ölçüsü kaydedilecek!'
- 'Her öksüz çocuğa ayda 100 lira'
- 'Kredi kartı borcunun ödenmesi nafaka anlamına gelmez'
- 'Muayene katılım payı kaldırılmayacak'
- 'Yoksulluk nafakası verilmelidir ama bu bir ömür boyu olmaz'
- "e-Devlet’te Engel Yok Projesi" hayata geçirildi
- 1 gün bile çalışan tazminat alacak
- 1 Ocak'ta doğum borçlanması %30 zamlı olacak
- 1 TL yüzünden emeklilikten olmayın
- 1 yıl içinde başvurmayan malullük aylığını alamıyor
- 1 yıl sürmeden boşanma davası açılabilir mi?
- 1.6 milyon mezun genci gelir testi sınavı bekliyor
- 10 milyon emekliye müjde!
- 10 Soruda Evlenme Yardımı (Çeyiz Parası İle İlgili Bilinmesi Gerekenler)
- 10.4 milyon emekli bankaların gözdesi
- 100 Lira Asgari Ücret Desteğinden Kimler Faydalanacak?
- 100 lira seyyanen zammın tamamını tüm emekliler alabilecek mi?
- 100 TL ilave ek ödeme ne zaman kesilir?
- 104 iş yerinde emzirme odası ve kreş yok
- 112 çağrı merkezi 24 saat görev başında
- 112 çalışanlarına nakdi yemek yardımı verilecek
- 112 hattını gereksiz arayanlara ne kadar para cezası veriliyor?
- 12 Aydan Fazla Prim Borcu Bulunanların Sigortalılıklarının Durdurulmasına İlişkin Duyuru
- 15 yıl 3600 gün çalışan herkes tazminat alamaz
- 18 Yaş Öncesi Sigorta Girişinin Emekliliğe Etkisi Nedir?
- 18 Yaşından Küçük Çocuklar Hakkında Genel Sağlık Sigortası Nasıl Uygulanır?
- 2002-2015 yılları arasında emekli maaşları ve artış oranları
- 2008 sonrası girişliler, SSK'lı hizmetini birleştirince emeklilik kesintisi artar mı?