Kalp krizinin geldiğini nasıl anlarız? Ne yapmalıyız?



Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan İltümür, kalp krizi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan İltümür, kalp krizine neden olan faktörleri şöyle sıraladı; "Düzensiz, stresli yaşam ve beslenme tarzı, stres, sigara-alkol ve uyarıcıların kullanımındaki artış, egzersiz yapmama veya birden fazla fiziksel yüklenme."

Kalp krizi ani gelişen ve ölümcül olabilen bir hastalıktır. Hem dünyada hem de Türkiye'de en sık görülen ölüm nedenleri arasında yer alıyor.

Kalp krizi hakkında merak edilenleri anlatan Doç. Dr. Kenan İltümür, kalp krizi sırasında yapılması gerekenleri anlattı.

BOYUN, OMUZ VE KOLLARINIZA YAYILAN AĞRI VARSA...

Kalp krizi geçirdiğiniz nasıl anlaşılır?


Göğüste 20 dakikadan fazla süren boyun, omuz ve kollara yayılan şiddetli ve baskı yapan ağrı, nefes darlığı, öksürük, baş dönmesi ve bayılma, kusma, mide bulantısı, soğuk terleme, çarpıntı, aşırı halsizlik, endişe ve ölüm korkusu duyulur. Bazen kalp krizi çok ani ve şiddetli bulgular ile başlar ve kolayca tanı konabilir. Ancak bazı kişilerde örneğin; şeker hastalığı olan kişilerde olay yavaş ve hafif bir ağrı veya rahatsızlık hissi ile başlar.

Kalp krizi risk faktörleri nelerdir?

35 yaş üzeri erkekler, 45 yaş üzeri veya menapozdaki kadınlar, şişmanlık, şeker hastalığı, hipertansiyon, sigara içimi, iyi kolesterolün düşük olması (HDL-kolesterol <45mg/dl), kötü kolesterolün yüksek olması (LDL-kolesterol >130 mg/dl), atar damar tıkanıklığı saptanmış olması (önceden kalp krizi, felç, ayak damar tıkanıklığı vb.), düzenli egzersiz yapılmaması, stresli yaşam, birinci dereceden yakınlarında (anne, baba, kardeş ve çocuklarında) erken yaşlarda damar tıkanıklığı saptanması.

KALP KRİZİNİN 6 GÖSTERGESİ

"BURNUNUZU KAPATIP KUVVETLE ÖKSÜRÜN, ASPİRİN İÇİN"


Ani kalp damarı tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkan kalp krizinde en önemli nokta göğüs ağrısı gibi belirtilerin ortaya çıkmasıdır. Bu durumda kişinin tam donanımlı bir hastaneye başvurması ve sağlık yardımı alması çok önemlidir.

Ölümlerin yarısı kalp krizi başladıktan sonraki ilk saat içinde ortaya çıkar. Bu nedenle mümkün olan en kısa sürede kalp krizine müdahale edilecek düzeyde bir sağlık kuruluşuna başvurmak çok önemlidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, tıkanan damarı açıcı tedavi yöntemleri de en kısa sürede uygulanabilir ve kalbin hasar görmesinin önüne geçilmiş olur. Hastaya hastanede müdahalede önemli olan hızlı tanı konulması ve müdahalenin uygun bir şekilde yapılmasıdır.

KALP KRİZİ RİSKİNİ AZALTMANIN YOLLARI

EĞER KALP KRİZİ GEÇİRİRKEN YALNIZSANIZ BUNLARI YAPIN!

Kalp krizi esnasında yalnızsanız, kişinin kalp krizi geçirdiği esnada tıkalı olan damarını açabilmek için yapacağı herhangi bir manevra bulunmaz. Bunun yanında öncelikle ağrı başladığı anda;

* Telefonla yakınlarınızı arayarak durumu haber verin.

* Bulunduğunuz yerin kapısını aralık bırakın. Bu, yardıma gelecek olan kişinin işini kolaylaştırmış olur.

* Kuvvetli öksürük geçici olarak kan akımını artırabilir. Yeni başlamış bir pıhtıyı yerinden sökme ihtimali çok düşük olsa da burun deliklerinizi kapatarak kuvvetli biçimde öksürün.

* Evde aspirin varsa, bir bardak su ile alın. Bunun dışında kesinlikle bir şey yiyip içmeyin.

* Pencereyi açarak odaya oksijen girmesini sağlayın.

* Yardım gelmesini, yatarak ya da oturarak bekleyin. Kesinlikle ayakta beklemeyin. Çünkü kalp krizi ile hastaneye gelen bir hastanın bir travma sorunu olmaması gerekir.

* Eğer kişi düşerek başını çarpmışsa, kalp krizi ile ilgili yapılacak tedaviler, başa alınan darbe nedeniyle yapılamayabilir. Soğuk ya da sıcak suyun altına kesinlikle girmeyin. Özellikle soğuk su böyle durumlarda çok tehlikelidir. Çünkü kalp damarlarını büzer ve mevcut durumu daha da kötüleştirebilir."

Kalp krizinin belirtileri nelerdir?

Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Atilla Bitigen, kalp krizi geçirme risklerinin özellikle kış aylarında daha yüksek olduğuna dikkat çekerek, "Kalp krizi özellikle kış aylarında, sabah erken saatlerde ve uyanırken daha sık görülür" dedi.

Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Atilla Bitigen özellikle ani kalp krizlerine karşı önemli uyarılarda bulundu. Kalp krizlerinde genetik faktörlerin de etken olduğuna dikkat çeken Prof. Bitigen, 40 yaş ve üstü kişilerde, kalp krizi riskinin her on yılda bir katlanarak arttığını açıkladı.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Göğüste 20 dakikadan fazla süren boyun, omuz, kollara yayılan şiddetli ağrı, nefes darlığı, öksürük, mide bulantısı ve soğuk terlemenin kalp krizinin ilk bulguları olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Bitigen; " 40 yaş ve üstü kişilerde, kalp krizi riski her on yılda katlanarak artmaktadır. Genetik olarak ailesinde erken yaşta kalp-damar hastalığı olanlar bu risk grubundadır. Yüksek kolesterol, sigara kullanımı, hipertansiyon, metabolik sendrom, obezite, diyabet, aşırı üzüntü, depresyon ve stres kalp krizini tetikleyen başlıca faktörlerdir. Ailesinde kalp hastalığı olanların ve 40 yaş üstü kişilerin yılda en az bir kez kalp check up'ı yaptırması şarttır" dedi.

KIŞ AYLARINA DİKKAT!

Krizin mevsimsel olarak da değişkenlik gösterdiğini söyleyen Prof. Bitigen; " Ağır yemek sonrası ağır egzersiz yapmak, soğuk hava veya soğuk rüzgarlı havada yürümek, spor yapmak kalp krizini tetikler. Kalp krizi özellikle kış aylarında, sabah erken saatlerde ve uyanırken daha sık görülür.

"MİDE KÜÇÜLTMENİN KALP KRİZİYLE BAĞLANTISI YOK"

Aşırı kilolarından kurtulmak için farklı yöntemler deneyen ya da mide küçültme operasyonları geçiren kişilerin takip altında izlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Atilla Bitigen şu uyarılarda bulundu: "Aşırı obez olan kişilerin obezite için ilaç kullanımı söz konusu ise o ilaçlarda hipertansiyonu artırıp kalp krizi riskini artırmaktadır. Bu nedenle bu vakaların doktor kontrolünden bağımsız ilaç kullanılması kesinlikle önerilmez. Obez olup normal kiloya operasyon ile dönen kişinin yeniden kilo almasını önlemek için diyet ve egzersiz devamı önerilir. Bu kişiler kadameli olarak ve kontrollü spor yapmalı, ağır egzersizlerden uzak durmalıdır. Mide Küçültme ameliyatlarının kalp krizi riski ile bağlantısı yoktur.

Burada önemli olan hastanın operasyondan sonra doktorunun tavsiyelerine uyması ve rutin kalp kontrollerini 40 yaş üstü her kişi gibi aksatmamasıdır. Rutin kontroller yıllık ve 10 yıllık risk analizini ortaya koyar. İleri yaşta olanlar diyabet böbrek hastalığı kolestreol hipertansiyon gibi çoklu risk faktörleri taşırlar çoklu çok yönlü ihtisas ve konsültasyon gereksinimi olur .Tek doktorun değil bir çok doktorun ( kardiyoloji, dahiliye, geriatri, fizik tedavi, diyet) işbirliği ve konsültasyonu ile çok yönlü araştırma ve plan gerekmektedir."