AYM: Sağlık bilgilerini Çalışma Bakanlığı tutamaz



Yüksek Mahkeme, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 78. maddesi uyarınca, kurumun faaliyet alanı kapsamında elde ettiği sağlık bilgilerinin korunması, paylaşılması ve tutulmasına yönelik usul ve esasları belirleme yetkisinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilmesinin, Anayasa'nın 20. maddesine aykırı olduğuna hükmetti.

Anayasa Mahkemesi, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 78. maddesi uyarınca, kurumun faaliyet alanı kapsamında elde ettiği sağlık bilgilerinin korunması, paylaşılması ve tutulmasına yönelik usul ve esasları belirleme yetkisinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilmesinin, Anayasa'nın 20. maddesinde öngörülen kişisel verilen korunmasına ilişkin usul ve esasların ancak kanunla düzenlenebileceğine ilişkin güvenceye aykırı olduğuna hükmetti.

Resmi Gazete'de yayımlanan Yüksek Mahkeme'nin kararında, Danıştay 15. Dairesi'nin, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 78. maddesinin birinci fıkrası ile ikinci fıkrasının ikinci cümlesinin ve 5754 sayılı Kanun'un 66. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendiyle eklenen son cümlesinin, Anayasa'nın 2, 7, 13. ve 20. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, iptal istemiyle başvuruda bulunduğu anımsatıldı.

Sosyal Güvenlik Kurumunun, faaliyet alanındaki görevlerini yerine getirebilmesi için, sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili verilere ihtiyacı bulunduğu belirtilen kararda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 78. maddesinin birinci fıkrasına ilişkin şu değerlendirmede bulunuldu:

"Kurumun söz konusu verilere sahip olmadan, sağlık hizmetinden faydalanacak kişilerin tespiti, sağlık hizmeti sunucularına verdikleri hizmet karşılığında ödeme yapılması, denetim ve kontrol görevinin yerine getirilmesi ve sosyal güvenlik politikalarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapması mümkün değildir. Bu nedenle özel hayatın gizliliği hakkını kamu yararı amacıyla sınırlandırdığı anlaşılan kuralın, demokratik toplum düzeninde gerekli bir müdahale niteliği taşıdığında kuşku bulunmamaktadır. Öte yandan, itiraz konusu kural ile kuruma verilen sağlık bilgisi toplama yetkisinin çerçevesi, kurumun kuruluş amacı ve faaliyet alanı ile belirlenmiş ve bu şekilde kamu yararı ile özel hayatın gizliliği hakkı arasında adil bir denge kurulmuştur. Bu nedenle kuruma verilen kişilerin sağlık verilerini alma yetkisinin ölçülülük ilkesine aykırı bir yönü de bulunmamaktadır."

Bu nedenle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 78. maddesinin birinci fıkrasının, Anayasa'nın 13. ve 20. maddelerine aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verildiği ifade edildi.

Öte yandan kararda, yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesi gereğince Anayasa'nın açıkça kanunla düzenlenmesini öngördüğü konularda yürütme organına doğrudan ve ilk elden düzenleyici işlem yapma yetkisinin verilemeyeceği belirtildi.

Yüksek Mahkeme'nin kararında, "Kurumun faaliyet alanı kapsamında elde ettiği sağlık bilgilerinin korunması, paylaşılması ve tutulmasına yönelik usul ve esasları belirleme yetkisini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına veren itiraz konusu kurallar, Anayasa'nın 20. maddesinde öngörülen kişisel verilerin korunmasına ilişkin usul ve esasların ancak kanunla düzenlenebileceğine ilişkin güvenceye aykırıdır" ifadesine yer verildi.

Bu nedenle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 78. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5754 sayılı Kanun'un 66. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendiyle eklenen son cümlesinin iptaline karar verildiği kaydedildi.