Keşif yaptığımızda beynimizde neler oluyor?



Keşif yapmak beynimizde ne gibi değişiklikler yaratır? Beyin dalgalarımız bir keşif yaptığımızda değişir mi? İşte büyük bir keşif yaptığımızda beynimizde neler oluyor sorusunun cevabı..

Bazen çok etkileyici bir sahne karşısında donakalıp tüm duyularımızın iş birliği yaparak bu tecrübeyi desteklediğine şahit oluruz. Tüylerimiz ürperir ve gülmekle ağlamak arasında gidip gelen bir duygu yoğunluğu yaşarız. Trans halindeymişçesine tüm diğer dış uyaranlardan kopup odaklandığımız bu sahneler zihnimizde de muazzam bir değişim yaratıyor: O sırada düşüncelerimiz su gibi akıyor. Aynı değişimi bir de çok çarpıcı bir çözüm geliştirdiğimizde ya da zihinsel anlamda büyük bir keşif yaptığımızda yaşıyoruz.

Beynimiz uyku ve uyanıklık evrelerinde birbirinden farklı titreşimler üretmekte. Normalde uyanık olduğumuzda beta dalgaları yayıyor. Bir şeyin hayalini kurduğumuzda daha yavaş titreşen alfa dalgaları ortaya çıkıyor. Uyurken de titreşim hızını iyice düşürüp teta dalgalarına geçiş yapıyoruz. Bizi çok etkileyen olumlu durumlarda beyin alfa ve teta arasındaki çizgiye ulaşıyor. Bu durum normal beyin mekanizmasını radikal bir değişime uğratıp yaratıcılığın had safhada olduğu bir süreç başlatıyor. Çünkü teta dalgaları esnasında gamma ateşlemeleri de oluşuyor. Bunlar çok hızlı gerçekleşiyor ve sadece farklı düşüncelerin bir araya getirilip yeni bir algı olarak ortaya çıkarılmasıyla beliriyor. İşte o an yepyeni bir kavrayışa sahip olmuş, kafamızı kurcalayan bir durumu sonunda idrak etmiş ya da beklentilerimizin üstünde bir bilgiye erişmiş oluyoruz. Gamma ve teta işbirliği sadece uyanık olduğumuzda yaşanıyor. Zihnin o sırada su gibi akıyor olmasının sebebi de alfa ve teta arasındaki çizgide olması.